İyi bir muayene neden gereklidir?

İlk muayenede hastanın öncelikle sistemik hastalıklarının olup olmadığı, tıbbi öyküsünün ne olduğu ve geçirdiği rahatsızlıklar öğrenilir. Bu konu hastalarımız için çok önemlidir; sistemik hastalığı olan hastalarımızın tedavileri sırasında herhangi bir sağlık problemiyle karşılaşmamaları için ciddiye alınması gereken bir durumdur.

Tedavileri sırasında yapılacak uygulamalar ve kullanılacak ilaçların seçimi, hastalarımızın sağlığına uygun olarak ilk muayenede alınan bilgiler doğrultusunda düzenlenir.

Hastalarımıza tedavi planı, uygulanabilecek tedavi alternatifleri ve bunların avantaj ve dezavantajları iyice anlatılır.

İyi bir muayene ve tedavi planı yapılmadan başlanan tedavilerin her zaman başarısızlıkla sonuçlanacağı ve uzun ömürlü olmayacağı unutulmamalıdır. Bu aynı zamanda sağlık ve zaman kaybına, ekonomik kayıplara sebep olacaktır.

Hastanemizde teşhis için gerekli en ileri teknoloji kullanılarak hastalarımızın radyografik değerlendirmeleri ve ağız içi muayeneleri yapılmaktadır. Bu değerlendirmeler sonucu hastalarımızın tedavi planları oluşturulur.

Her 20 yaş dişi çekilmeli midir?

  • HAYIR, ağızda tamamen sürmüş durumdaki 20 yaş dişleri, rahatça temizlenebilir durumdaysa ve üzerlerinde herhangi bir derin çürük oluşumu yoksa çekilmelerine de gerek yoktur. Ancak diş ipi ve fırçasıyla rahatça temizlenemeyen, üzerlerinde tedavi edilemeyecek durumda çürüğü olan ve yanağa ya da dile doğru sürüp kişinin istemsiz olarak yanağını, dilini ısırmasına yol açan 20 yaş dişlerinin çekilmeleri gerekmektedir.

Gömülü Diş Nedir?

  • Gömülü diş, diş cerrahisi alanında olan terimlerden biridir. Genelde 20’lik diş olarak bilinse de bazı durumlarda normal dişlerde de ağızda gömülü kalma gibi durumlar görülebilir. Diş görünebilir bir yere çıkmadan etin altında kaldıysa bu duruma gömülü diş denir. Gömülü diş bazı durumlarda kişiye herhangi bir zarar vermese de belirli zamanlarda ağrı ya da iltihaplanma olarak görülebilir.

Diş çekimi sonrası rutin dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?

  • İlgili bölge üzerine konan tampon 30 dk. sıkıca ısırılmalı, tampon değiştirilmemeli ve daha sonra aksi söylenmedikçe tekrar tampon koyulmamalıdır.
  • Operasyonu takiben 2 saat bir şey yenilip içilmemeli (verilen ilaçlar hariç), 2 saatin bitimini takiben ilk gün sadece ılık ve yumuşak gıdalar tercih edilmeli (püre kıvamında). Çok sıcak, taneli, asitli, sert ve tanecikli gıda tüketiminden uzak durulmalıdır.
  • İlk 24 saat alkol ve sigara tüketilmemeli. Sigara, operasyon bölgesinde oluşan pıhtının bozulmasına ve yara bölgesinin iltihaplanmasına neden olabilir.
  • Kanamanın 6 – 24 saat hafif bir sızıntı şeklinde sürmesi normal kabul edilmektedir. Biriken kan, tükürülmemeli yutulmalıdır. Ancak aşırı bir kanama varsa ya da belirtilen süre aşılmışsa kanama bölgesine tampon koyun, ısırın ve doktorunuza başvurunuz.
  • Operasyonu takiben ağrı, yüzde şişlik, ciltte morarma, ağız açıklığında kısıtlılık gibi durumlar gözlenebilir. Bu durunlar ile karşılaşılması normaldir.

Şeker hastasıyım ve tansiyonum var, implant yaptırabilir miyim?

  • Uygulanacak her işlem öncesinde kronik rahatsızlıklarınız, düzenli kullandığınız ilaçlar, allerjileriniz mutlaka dikkate alınmalı ve bu doğrultuda bir tedavi planı çıkarılmalıdır. Tedavilerinizin en sağlıklı şekilde tamamlanması ve size konforlu bir kullanım sunabilmesi açısından şeker ve tansiyon gibi kronik hastalıklara sahip hastalarımı doktorları ve diş hekimleri kontrolünde implant tedavisi yaptırması tavsiye edilir.

İmplant Operasyonu Sırasında Hasta Ağrı Duyar Mı?

  • Implant yapılırken lokal anestezi uygulanacağı için ağrı ve sızı duymazsınız. Tedavinizin boyutuna ve tıbbi nedenlere göre bilinçli sedasyon ya da genel anestezi gerekebilir. Operasyon sonunda da hekiminizin önerisiyle ağrı kesici kullanarak iyileşme sürecini atlatabilirsiniz.

İmplant her yaşta uygulanabilir mi?

  • İmplant her yaşta uygulanabilir. Zaten diş kayıpları daha çok ileri yaş gruplarında görülmektedir. Ancak kız çocuklarında 15, erkek çocuklarında 18 yaş beklenmesi gerekir. Bazı özel durumlarda bu genç bireylerde de daha erken yapılması da mümkündür. Bunun hekim tarafından değerlendirilmesi doğru olacaktır.

Her 20 yaş dişi, ön dişlerde çapraşıklığa sebep olur mu?

  • HAYIR, 20 dişleri olmayan kişilerde de çapraşıklık görülmektedir. Çünkü tüm dişlerimizin öne doğru hareket etme eğilimi vardır. Kesici dişler arasındaki temas bozukluklarında çapraşıklık söz konusu olur. Bunu düzeltmek için tedavi planlanmış ve tüm dişlerin geriye hareket ettirilmesi söz konusuysa 20 yaş dişleri çekilmelidir.

Porselen Laminaların Yapımı Nasıldır?

  • Karar verildikten sonra dişiniz porselen laminalar için hazırlanır. Dişinizin ön ve kesici yüzeyinden çoğu zaman 1 milimetreden az mine dokusu kaldırılıp, dişinizden ölçü alınır. Bu ölçü yardımı ile dişinize uygun, gülüşünüzü tamamlayacak, neredeyse yaprak kalınlığında, uygun renkte porselen laminalar yapılır ve uygun renkte özel yapıştırıcılar ile dişinize yapıştırılır.

Diş kesimi ağrılı bir işlem midir?

  • Diş kesimi anestezi altında yapılan, ağrısız bir işlemdir. Geçici protezler ile hastanemizden ayrılan hastalarımızın tedavi süresince şiddetli ağrıları olmamaktadır.

Porselen laminalar halk arasındaki adıyla yaprak porselenler ne demektir?

  • Porselen laminalar dişlerin ön yüzlerine yapışan çok ince porselen yapılardır. Porselen laminalar ile dişlerin arasındaki boşluklar kapatılabilir, boyları uzatılıp yeniden şekil verilebilir, kırık çatlak, kötü formlu ve ileri derecede renklenmiş dişler güzel bir görünüme kavuşturabilir. Ayrıca diş rengini beğenmeyen kalıcı beyazlık isteyenlerde, gülüşünü beğenmeyen hastalarda gülüş tasarımı amacıyla, antibiyotik nedeni ile renklenmiş dişlerde, hafif çarpık dişlerin düzeltilmesinde, ortodonti tedavisi gerektiren, ileri derecede olmamak kaydıyla çapraşıklıklar birkaç seansta düzeltilebilir.

Genel anestezi ve sedasyon nedir?

  • Genel anestezi; anestezi uzmanı tarafından anestezik ilaçlar verilerek hastanın geçici şuur kaybı, ağrı duyumunun engellenmesi ve kas gevşemesinin sağlanması ile rahat bir cerrahi ortam oluşturulmasıdır. Genel anestezinin devamı ise Oksijen/Hava ve beraberinde anestezi gazları (Hastanemizde Sevorane kullanılmaktadır) ile sağlanmaktadır.  
  • Sedasyonda, anestezi uzmanı tarafından sedatif (sakinleştirici) ilaçlar verilerek hastanın rahatlaması sağlanmaktadır. Sedasyon sırasında hastanın refleks aktiviteleri devam eder (yutma refleksi gibi) ve hasta diş hekimi ile işlem boyu iletişim kurar ve komutlara uyar(ağzınızı açın, kapatın vs gibi). Bu durum; işlemin güvenli ve optimal zamanda bitirilmesi açısından büyük avantaj sağlar. Aynı zamanda amnezi(unutkanlık) oluşturarak; hastanın duyduğu sesleri, nahoş duyguları, ağrıyı işlem sonrası hatırlamasını engeller.
  • Genel anestezi ve sedasyon işlemleri ameliyathane şartlarında uygulanmaktadır. Her hasta monitörize edilmekte yani tansiyonu, kalp atımları ve kan oksijen düzeyleri, işlem boyu anestezi uzmanı ve anestezi teknikeri tarafından takip edilmektedir.

Sedasyon Zararlı Mı?

  • Her hangi bir zararı yoktur. Aksine kişiyi rahatlatmaktadır. Çocuklarda dahi uygulanan bu yöntem yetişkinlerde rahatlıkla uygulanmaktadır. Amaç sadece kişinin diş içinse diş acısı hissetmesini engellemektir. Acıyı hissetmeyip birde yaşadığı kaygı ve stres bu yöntemle ortadan kalkmış olacaktır. Sedasyonun en güzel ve önemli faydası ise, hekim için olanıdır. Diş için gidildiğinde diş hekimleri hasta acı duyduğunda zaman kazanmak için diyalog kurmaya ihtiyaç duyar. Durum böyle iken işlem oldukça uzun ve stresli sürer. Oysaki sedasyon uygulamış hastalar acı hissetmediğinden hekimde kendini rahat hisseder ve işlem kısa sürede sonuçlanır. Aynı anda birçok dişi tedavi de edebilir.

Genel anestezi veya sedasyondan hangisinin uygulanacağına nasıl karar verilmektedir?

  • Bu uygulamalardan hangisinin tercih edileceğine hasta ve yakınları, diş hekimi ve anestezi uzmanı beraber karar vermektedir. Yapılacak işlemin süresi, cerrahi derinliği, sizin dahili rahatsızlıklarınız, sizin tercihiniz kararı belirleyen faktörlerdir.

Endodonti – Kanal Tedavisi Nedir?

  • Derin çürükler, bazı restorasyonların gerektiği durumlarda, dişte oluşan kırık veya çatlaklar, travma gibi durumlarda iç kısımdaki pulpa (sinir) dokusuna müdahale edilerek dişin kurtarılmasıdır.

Kanal tedavisi yapılan bir dişte nelere dikkat edilmelidir?

  • Tedavi tamamlandıktan sonra dişin üst dolgusu tamamlanana kadar, o dişin üzerinde çiğneme yapılmamasına önemle dikkat edilmelidir. Dolgu tamamlandıktan sonra bu diş de ağızdaki diğer dişler gibi çiğneme işlemine katılacaktır. Diş hekiminiz bu süre zarfında dişinizin kırılmaması için çiğneyici yüzden ???ölleme yaparak dişe aşırı yük gelmesini önleyebilir. Bu dişler çoğunlukla ağızdaki diğer dişler kadar uzun süre sağlıklı bir şekilde fonksiyon görebilmektedir.
  • Kanal tedavisi sonrası dişe gelebilecek yeni bir darbe, üst dolgusunun kırılması veya derin bir kırık ya da çatlak oluşması sonrası dişte yeniden enfeksiyon gelişebilir. Bu durumda eğer tedavi yenilenebilecekse, diş hekimi tarafından kanal tedavisi tekrarlanarak diş daha uzun süre ağızda tutulmaya çalışılır

Dolgu yapıldıktan sonra dişlerimde sızlama oluyor, bu durum normal mı?

  • Dişe yapılan dolgu tedavisinden sonra çürüğün sinire yakınlığına göre sızlama şikayetleri olabilir. Ama bu ağrının gece uyutmayan tarzda olması beklenmez. Ağrıların gün geçtikçe azalarak bitmesi beklenir.

Diş beyazlatmanın yan etkileri var mıdır?

  • Diş beyazlatma işlemi eğer diş hekimi kontrolünde yapılırsa diş minesinde kalıcı bir probleme sebep olmaz. Ancak internette veya marketlerde satılan ürünlerin kontrolsüz uygulanması ile kalıcı hasarlar oluşabilmektedir.
  • Olabilecek geri dönüşümlü yan etkiler şu şekildedir;
  • Dehidratasyon (Dişlerde su kaybı, beyazlatma işleminden sonra yaklaşık 1 hafta içerisinde su içeriği eski haline dönecektir). Dehidratasyon, beyazlatma işleminden sonra dişlerin daha opak beyaz gözükmesine sebep olur, su kaybı geri dönünce dişler daha şeffaf  ve doğal gözükecektir. Diş hassasiyeti; beyazlatma sonrası 24-48saat sürebilir. Yumuşak doku irritasyonu; beyazlatma jelinin dişetine, yanak veya dudak dokularına değmesi ile oluşan yanıklardır. Geri dönüşümlüdür, kendiliğinden de iyileşebilir veya irritasyon bölgesine uygulanacak jel ile iyileşme hızlandırılabilir. Beyazlatma süresince diş minesinin sertliğinde azalma olacaktır, ancak florürlü diş macunlarının düzenli kullanımı ile minenin sertliği ilk haline döndüğü bilimsel çalışmalar ile kanıtlanmıştır

Diş Taşı Neden Oluşur?

  • Diş taşları, bakteri kaynaklı plakların diş yüzeyinden uzaklaştırılamaması halinde oluşur. Dişlerde ortaya çıkan plak ilk başlarda yumuşak bir yapıdadır. Ancak tükürük ve çeşitli minerallerin çökelmesi ile sert bir forma bürünür.

Diş taşı temizliği dişe zarar verir mi?

  • Diş taşı temizliği dişe zarar vermez. Aksine tedavi uygulanmadığında diş taşları, diş etlerinde kanama ve enfeksiyona sebep olur. Bir çok diş tedavisinde en iyi sonucu alabilmek için hastanın ihtiyacı doğrultusunda diş taşı temizliği yapılarak tedaviye başlanır.

Diş taşı temizliği dişe zarar verir mi?

  • Diş etlerinde şişlik ve kanama gibi durumların görülmesinin nedeni diş eti hastalıklarıdır. Ayrıca diş eti hastalıklarında ağız kokusu, diş eti çekilmesi ve dişlerin yer değiştirmesi gibi belirtiler de görülür. Ancak en sık görülen belirtiler arasında diş eti kanaması yer alır.

Diş Eti Çekilmesinin Nedeni Nedir?

  • Diş etlerinde meydana gelen çekilmenin ana nedeni diş eti hastalığıdır. Ayrıca diş eti hastalığı ile kemik dokuda kayıplar yaşanabilir. Bunun yanında dişlerin doğru fırçalanmaması da diş eti çekilmesinin nedenleri arasında yer alır. Sert ve çok fazla bastırarak diş fırçalamak diş etlerinin çekilmesinde etkili olur. Diğer yandan dişleri sıkma ve gıcırdatma da yine diş eti çekilmelerinin ortaya çıkmasında önemli bir rol oynar.

Diş ipi kullanmak dişlerime zarar verir mi?

  • Diş ipi doğru teknikle kullanıldığında diş ve diş etine herhangi bir zarar vermez. Kullanım öncesinde diş hekiminize danışarak doğru kullanım tekniğini öğrenmelisiniz.

Florür dişler için gerekli mi?

  • Diş plaklarının temizlenmemesi durumunda diş çürükleri meydana gelir. Florür tükürük ile karışarak diş yüzeyine yerleşir ve dişin korunmasını sağlar. Böylece çürük oluşumunu da engeller. Ağızda bulunan bakterilerin yok olması için az miktarda diş macunu yeterlidir.

Dişimizin çürüdüğünü nasıl anlarız?

  • Dişlerde, soğuk ve şekerli besinlere duyarlılığın olması diş çürüğüne işaret eder. Dişlerde gri-kahverengimsi lekelerin görülmesi de dişin çürüdüğünü gösterebilir. Diş çürüklerinin tespiti için hastalar her sene rutin diş hekimi muayenesi yaptırmalıdır. Yapılacak ağız içi muayene ve çekilecek düşük dozlu radyografilerle yeni çürükler tespit edilebilir, çürükler ilerleyip dişlere çok fazla zarar vermeden restore edilebilirler.

Amalgam restorasyonlar (gümüş dolgular) kompozit (beyaz restorasyonlar) ile değiştirilmeli midir?

  • Amalgam restorasyonların altında veya kenarında yeni bir diş çürüğü gözlenirse diş dokusu kaybının tipine göre kompozit (beyaz restorasyon) restorasyon ile değiştirilebilir.
    Kompozit restorasyonlar; hem ön hem arka grup dişlerde sıklıkla kullanılan diş renginde polimer yapılı estetik restorasyon materyalleridir.

Diş Hassasiyeti Neden Oluşur?

  • Dişlerde hassasiyet oluşumunun başlıca nedenleri arasında diş eti hastalığı yer alır. Diş etlerinin çekilmesi ile açığa çıkan kök yüzeyler, sıcak, soğuk, ekşi, tatlı ve asitli gıdalar ve içeceklere karşı hassasiyet gösterir.

Ortodontik Tedavi Yapılmazsa Ne Olur?

  • edavi gerektiren ortodontik sorunlara müdahale edilmezse dişlerdeki çapraşıklık ve iskeletsel bozuklular, çiğneme sorunları, çene kitlenmeleri ve eklem ağrıları, diş çürükleri, dişeti hastalıkları ileri boyutlarda olabilir. Diş kayıpları ve çene kitlenmeleri gibi ciddi problemlerle karşılaşılabilir.
  • Tedavi Bittikten Sonra Dişler Eski Haline Geri Döner Mi?
  • Dişler ömür boyu hareket ettiği için ortodontik tedavi bittikten sonra dişlerin eski pozisyonlarına dönmeye çalışması söz konusudur. Bu yüzden diş telleri çıkarıldıktan sonra pekiştirme tedavisinin uygulanması gerekir. Yaklaşık 8 – 12 ay sürecek olan pekiştirme tedavisi uygulanmaktadır.

Süt Dişleri Gerçekten Önemli Midir?

  • Süt dişleri, çocuklarınızın düzgün konuşması ve çiğnemesi ve estetik açısından önemlidir. Tedavi edilmeyen süt dişi çürükleri, ağrı, kötü koku, çiğneme zorluğu, beslenme bozukluğu ve çirkin görüntüye yol açar. Bu nedenle süt dişleri çıkmaya başladığında çocukların diş hekimine götürülmesi gerekir. Dişler tüm insanlar için yemek yeme, konuşma ve estetik nedeniyle önemlidir. Süt dişlerinin bu özellikler dışında en önemli görevi daimi dişler için sağlıklı bir ağız ortamı sağlamaktır. Kronik çürük problemi ya da erken diş kaybı daimi dişlerde yapısal bozukluklara neden olur. Ayrıca 13-14 yaşlarında tamamlanan daimi dişlerin çapraşık olmasının en önemli nedeni erken kaybedilen süt dişleridir. Ayrıca unutulmamalıdır ki hem süt hem de daimi dişler için diş çürükleri tedavi edilmediğinde ağrı ve apse oluşumuna neden olur. Ağrıyan dişleri olan hiç bir çocuk sağlıklı beslenemez. Uzun süre devam eden çürük problemleri çocuklarda bağışıklık sisteminin zayıflamasına ve sık sık üst solunum yolu enfeksiyonlarına neden olur. Beslenme sorunları ve sık geçirilen enfeksiyonlar çocuklarda büyüme gelişimin olumsuz etkilenmesine neden olur.

Diş çürükleri tedavi edilmezse ne gibi sağlık sorunlarına yol açar?

Çürük süt dişleri hem çocuğun kendisi için, hem de alttaki sürekli dişlerin gelişimi bakımından son derece zararlıdır. Tedavi edilmeyen çürük süt dişlerinin köklerinde bir süre sonra enfeksiyon gelişir. Bu enfeksiyon altta gelişmekte olan dişlerin minelerinde kalıcı gelişimsel lekelenmelere sebep olabilir. Ayrıca, çürük süt dişleri ciddi birer enfeksiyon kaynağıdır ve vücuttaki hayati organlara kadar uzanan enfeksiyonlara kaynak teşkil edebilir. Örneğin, kalp, böbrekler, eklemler bu enfeksiyonlardan kolayca etkilenen organlardır. Küçük yaşta diş çürüğü ve sonuçları ile tanışan çocuğun beslenmesi, uyku düzeni, büyümesi, fiziksel ve sosyal gelişimi ile yaşam kalitesi bozulur. Tüm bu nedenlerle çürük süt dişleri nasıl olsa bir süre sonra düşecek diyerek kesinlikle ihmal edilmemeli, mutlaka tedavi edilmelidir.

Çocuğum parmağını emiyor, diş yapısını etkiler mi?

  • Çocuğunuzun uzun süre parmaını emmesi, yada biberon kullanması ileri yaşlarda ‘açık kapanış’ olarak adlandırdığımız kapanış anomalisine sebep olabilir. Bunu engellemek için doktorunuza danışarak çocuğunuzun bu alışkanlığı bırakması için yöntemler deneyebilirsiniz.

Diş macunu Kaç Yaşından İtibaren Kullanılmalıdır?

  • Çocuklarda 6. aydan itibaren yaş grubuna uygun macunlar kullanılabilir. Farklı yaş grubundaki çocuklar için macunların içerdiği flor dozları farklıdır bu nedenle doğru macun seçimi önemlidir. 7 yaşından itibaren çocuklar yetişkinler için uygun olan macunları kullanmaya başlayabilir.

Diş hekimi korkusu olan çocuklara nasıl yaklaşılmalıdır?

  • Yetişkinlerin dahi rutin diş kontrolü ve tedavilerden önce tereddüt ettikleri bilinmektedir. Bu nedenle çocukların diş hekimine gitmeyi oldukça göz korkutucu bulması anlaşılabilir bir durumdur. Ebeveynler, çocuklarının diş hekimini ziyaret etme konusunda daha az gergin olmalarına yardımcı olmak şu yöntemleri deneyebilirler:
  • Çocuğunuzla ziyaret hakkında konuşun, neler olabileceğini basitçe açıklayın. Çocuğunuza diş hekiminin dişlerinin “sayacağını” ve “fotoğrafını çekeceğini” söyleyebilirsiniz. Çocuğunuzla diş hekiminin sizi nasıl korkuttuğu veya son ziyaretinizin ne kadar kötü olduğu hakkında lütfen konuşmayın. “İğne” gibi çocukların korkabileceği kelimeleri kullanmayın. Çocuğunuzun sahip olabileceği endişeler hakkında diş hekiminizle konuşmak yararlı olacaktır. Korkunun üstesinden gelmeye yardımcı olmak için diş hekiminizle birlikte çalışmaya özen gösteriniz. Çocuğunuza diş hekimine gitmesi için rüşvet vermeyiniz veya çocuğunuzu ceza olarak diş hekimine götürmeyiniz

Çocuklarda diş çürüğü oluşmaması için ne tür tedbirler alınabilir?

Dişlerin sürmeye başladığı dönemden çocuk 12 aylık olana kadar bir çocuk diş hekimine başvurulması ve ilk muayenenin yapılması önemlidir. Yanlış alışkanlıklar gelişmeden ve diş çürükleri başlamadan yapılacak bu ilk görüşmede, çocuk diş hekimi aileye doğru beslenme, ağız hijyeni ve diş gelişimi ile ilgili çok yararlı bilgiler verebilir.

En etkili koruyucu yöntem, diş fırçalama alışkanlığının çocuklara erken yaşlarda kazandırılmasıdır.  İlk süt dişinin sürdüğü dönemden başlayarak, fluoridli diş macunu ile, ebeveynler ve/veya bakım veren kişi tarafından dişlerin fırçalanmaya başlaması gereklidir.